Pir Sultan'ım geldi cuşa
Münkirlerin aklı şaşa
Takdir olan gelir başa
Tevekkeltü taalallah
Be Hey Acayip Adem
Be hey acayip adem
Öldüğünü bilemezsin
Korlar bir karanlık dama
Kapı baca bulamazsın
Yağmur yağar yeller eser
Mezarı başına yıkar
Seksen bin canavar sıkar
Hiç birine vuramazsın
Gel bu öğüdü al benden
Yarın fırsat gider elden
Hak saklasın cehennemden
Karanlıktır çıkamazsın
Yer pamuk olur atılır
Cümle deryalar katılır
Dilin damağın tutulur
Doğru cevap veremezsin
Pir Sultan'ım der ki deli
Elden koymaz doğru yolu
Ne yanarsın dünya malı
Birin alıp gidemezsin
Pir Sultan Abdal
Derdim Çoktur
Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazalendi yürek yarası
Ben bu derde kande derman bulayım
Meğer Şah elinden ola çaresi
Efendim efendim benim efendim
Benim bu derdime derman efendim
Türlü donlar giyer gülden naziktir
Bülbül cevreyleme güle yazıktır
Çok hasretlik çektim bağrım eziktir
Güle güle gelir canlar paresi
Benim uzun boylu servi çınarım
Yüreğime bir od düştü yanarım
Kıblem sensin yüzüm sana dönerim
Mihrabımdır kaşlarının arası
Didar ile muhabbete doyulmaz
Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
Münkir üflemekle çırağ söyünmez
Tutuşunca yanar aşkın çırası
Pir Sultan'ım katı yüksek uçarsın
Selamsız sabahsız gelir geeçersin
Dilber muhabbetten niçin kaçarsın
Böyle midir ilimizin töresi
Pir Sultan Abdal
Ey Yezit Sen Neden Yeldin
Ey Yezit sen neden yeldin kastıma
Erdebil'de Şah Safi'den buyruğum
İlettin Urum'a çoban eyledin
Sırtımdaki alet midir çağlığım
Mağripten de çatal nurlar doğarsa
Mümin kula Hak rahmeti yağarsa
Hasan Hüseyin bana sahip olursa
Yanımdakine çok olur eyliğim
Ol İmam Zeynel'e merdan uyarsa
İmam-ı Bakır'dan içer ayarsa
İmam Cafer buyruğunu duyarsa
Anın için Hak yanında baylığım
Musa Kazım ciğerimi yakıyor
Irmaklar Cennet'te kevser akıyor
Aslımız İmam Rıza'ya çıkıyor
Muhammet Ali'ye vardır soyluğum
Taki Naki'ye iradet getirdiğim
Düldül oldum Şah Ali'ye götürdüm
Yöğrük oldum üç yaşında satıldım
Kimseler de bilmez benim taylığım
Pir Sultan Abdal'ım alır satarım
Askeri Mehdi'ye meyil katarım
Mansur olup şu cihanı atarım
Her ağaçta olmaz benim yaylığım
Pir Sultan Abdal
Geçti Dost Kervanı
Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası gözümde tüter
Bu ayrılık bize ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni
Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize ölüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni
Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım
Aşıp yüce dağı engin düşelim
Çok nimetin yedik helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni
Pir Sultan Abdal
Kul Olayım Kalem Tutan Eline
Kul olayım kalem tutan eline
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Şekerler ezeyim şirin diline
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Allahı seversen kâtip böyle yaz
Dün ü gün ol şah'a eylerim niyaz
Umarım yıkılır şu kanlı Sivas
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Sivas illerinde sazım çalınır
Çamlı beller bölük bölük bölünür
Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Münafıkın her dediği oluyor
Gül benzimiz sararuban soluyor
Gidi Mervan sâd oluban gülüyor
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa
Gör ki neler gelir sağ olan başa
Hasret koydu bizi kavim kardaşa
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Pir Sultan Abdal
Pir Sultan Deyi
Dün gece dün gece seyrim içinde
Seyrim ağlar ağlar Pir Sultan deyi
Gündüz hayalimde, gece düşümde
Düş de ağlar, ağlar Pir Sultan deyi
Uzundu, usuldu dedemin boyu
Yıldız'dır yaylası, Banaz'dır köyü
Yaz bahar ayında bulanır suyu
Sular da ağlaşır Pir Sultan deyi
Pir Sultan kızıydım ben de Banaz'da
Kanlı yaş akıttım baharda güzde
Koç babam astılar kanlı Sıvas'ta
Darağacı ağlar Pir Sultan deyi
Kemendimi attım dara dolaştı
Kafirlerin eli kana bulaştı
Koyun geldi, kuzuları meleşti
Koçlar da ağlaşır Pir Sultan deyi
Pir Sultan Abdal'ım ey yüce Gani
Daim yediğimiz kudretin hanı
Hakka teslim etti ol şirin canı
Dostlar da ağlaşır Pir Sultan deyi
Pir Sultan Abdal
Sen mi Geldin?
Hasretin beni hasta eyledi
Derdimin dermanı Şah sen mi geldin?
Bu garip gönlümün bağı bostanı
Ayvası turuncu Şah sen mi geldin?
Bülbüller ötüyor dostun bağında
Arzularım kaldı onun ilinde
Ellerim zincir cellat yolumda
Kollarım çözmeye dost sen mi geldin?
Pir Sultan Abdal`ım sen seni düşün
Güzelsin sultanım bulunmaz eşin
Giyinmiş kuşanmış türlü kumaşın
Bezenmiş bedesten, dost sen mi geldin?
Pir Sultan Abdal
Dostun Gülü Yaralar Beni
Şu Kanlı Zalımın Ettiyi İşler
Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler
Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma
İllede Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni
Dar Günümde Dustum Düşmanı Beli Oldu
Bir Derdim Var İdi Şimdi El Oldu
Ecel Fermanı Boymuna Takıldı
Gerek Vura Gerek Asa lar Beni Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni
Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz
Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz
Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez
İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni.
Açılın Kapılar Şaha Gidelim
Hızır paşa bizi berdar etmeden
Açılın kapılar şaha gidelim
Siyaset günleri gelip yetmeden
Açılın kapılar şaha gidelim
Gönül çıkmak ister, şahın köşküne
Can boyanmak ister, Ali müşküne
Pirim Ali on ik'imam aşkına
Açılın kapılar şaha gidelim
Her nereye gitsem, yolum dumandır
Bizi böyle kılan, ahd-ü amandır
Zincir boynum sıktı hayli zamandır
Açılın kapılar şaha gidelim
Yaz selleri gibi akar çağlarım
Hançer aldım, ciğerciğim dağlarım
Garip kaldım, şu arada ağlarım
Açılın kapılar şaha gidelim
Ilgın ılgın eser seher yelleri
Yare selam eylen urum erleri
Bize peyik geldi, şah bülbülleri
Açılın kapılar şaha gidelim
PİR SULTAN'ım eydür mürvetli şah'ım
Yaram baş verdi, sızlar ciğergahım
Arşa direk direk olmuştur ahım
Açılın kapılar şaha gidelim
Pir Sultan Abdal
Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme
Bin cefâlar etsen almam üstüme
Gayet şirin geldi dillerin dostum
Varıp yad ellere meyil verirsen
Kış ola bağlana yolların dostum